Yerine rakı içme kursu veren okullar açılsın
İmam Hatipler kapatılsın
türbanlılar açılsın
Yerine çomar eğitim merkezleri açılsın
ikna odaları açılsın
kerhane de olabilir.
Yerine starbucks yapılsın
Kapatılmasın yakılsın
yerine sanat galerileri açılsın
Rakı fabrikasına dönüştürülsün. Öğrencilerede iş istihdamı olsun.
- Şeriat nedir, ne değildir?
Şeriat: “Din”, “Allah’ın emri”, “İlâhî emir ve yasaklar” gibi manalara geliyor.
İnsan, bir kavramı reddederken de kabul ederken de anlamını bilmeli, diye düşünüyoruz. Taraftar olmak veya olmamak ayrı mesele.
En çok tartışılan kavramlardan biri de “şeriat.” Bu konuda bir çok kişinin kafası bir hayli karışık. Anlamını bilen de konuşuyor, bilmeyen de.
Önce, Şemseddin Sami Efendinin, dilimizin en esaslı lugati olarak bilinen “Kamus”una bakalım:
Şeriat, “evamir ve nevahi-yi İlahiyye ve âyet ve hadis ve icma-ı ümmet esasları üzerine müesses kanun-u İlahi” diye tarif ediliyor.
Tarifte iki unsur dikkat çekiyor. Biri, şeriatın “İlahi emirler ve yasaklar” oluşu. Diğeri, bu İlahi kanunların “âyet, hadis ve icma” denilen temeller üzerine kurulu bulunduğu.
Ömer Nasuhi Bilmen ise, “Hukuk-u İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu” adlı mükemmel eserinde bu ıstılahı ayrıntılı biçimde şöyle açıklıyor:
“Şeriat, din lisanında, Cenab-ı Hakk'ın, kulları için vazetmiş olduğu dini, dünyevi ahkamının heyet-i mecmuasıdır. Bu itibarla şeriat, din ile müradif olup, hem ahkam-ı asliye denilen itikadiyatı, hem ahkam-ı fer'iye-i ameliye denilen ibadet, ahlak ve muamelatı ihtiva eder.”
Şeriat: “Din”, “Allah’ın emri”, “İlâhî emir ve yasaklar” gibi manalara geliyor.
İnsan, bir kavramı reddederken de kabul ederken de anlamını bilmeli, diye düşünüyoruz. Taraftar olmak veya olmamak ayrı mesele.
En çok tartışılan kavramlardan biri de “şeriat.” Bu konuda bir çok kişinin kafası bir hayli karışık. Anlamını bilen de konuşuyor, bilmeyen de.
Önce, Şemseddin Sami Efendinin, dilimizin en esaslı lugati olarak bilinen “Kamus”una bakalım:
Şeriat, “evamir ve nevahi-yi İlahiyye ve âyet ve hadis ve icma-ı ümmet esasları üzerine müesses kanun-u İlahi” diye tarif ediliyor.
Tarifte iki unsur dikkat çekiyor. Biri, şeriatın “İlahi emirler ve yasaklar” oluşu. Diğeri, bu İlahi kanunların “âyet, hadis ve icma” denilen temeller üzerine kurulu bulunduğu.
Ömer Nasuhi Bilmen ise, “Hukuk-u İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu” adlı mükemmel eserinde bu ıstılahı ayrıntılı biçimde şöyle açıklıyor:
“Şeriat, din lisanında, Cenab-ı Hakk'ın, kulları için vazetmiş olduğu dini, dünyevi ahkamının heyet-i mecmuasıdır. Bu itibarla şeriat, din ile müradif olup, hem ahkam-ı asliye denilen itikadiyatı, hem ahkam-ı fer'iye-i ameliye denilen ibadet, ahlak ve muamelatı ihtiva eder.”
yıkılıp yerine lunapark yapılsın
papaz hatipler de kapatılsın !
yerine genelevler artırılsın
İmamhatipleri kapatalım da, millet bize mi tapsın
(bkz: süleyman demirel)
(bkz: süleyman demirel)
imam hatipleri kapatalımda halk bizi mi siksin